Samantha, Londra'da çalışan bir üst düzey avukattır. Günün her saati iş başında, ev hayatı yok, tek düşündüğü şirkete ortak olabilmektir. Bir gün, şirkette çok büyük bir hata yapar ve işten kovulur.
Samantha, Londra'daki ofisinden çıkar, bir trene binip hiç bilmediği bir yere gider. Yol sormak için büyük, güzel bir evin kapısını çalınca iş görüşmesine geldiği zannedilir ve o evde hizmetçi olarak çalışmaya başlar. Ancak Samantha, ev işlerinden hiç anlamamaktadır. Samantha çamaşır makinesiyle, ütü masasıyla , deterjanlarla müthiş bir savaş verir ve hayatını düzene sokmaya çalışır. Kendi kararlarında çok tereddüt etmesine rağmen hayatını belli bir düzene sokar ve hayatın 6 dakikalardan oluşmadıgını anlar.